Türk Eğitim Birliği Şube Başkanı: Milli Eğitim Bakanı Önlük Meselesiyle Gerçek Gündemi Gölgelemek İstiyor
MUSTAFA USTA
Türk Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Turgay Şen, ” Eğitim Bakanı Apron meselesiyle ana gündemi gölgede bırakmak istiyor. Yani; Niteliksiz atamalar, mülakatın gündeme getirilmesi, kariyer basamakları sınavları ve içinde bulunduğumuz ekonomik durumu gölgelemek, gizlemek istercesine apronun gündeme getirilmesi, halk arasında ‘cambaza bak’ diye bir şey var. “Bizi aprona doğru yönlendiriyor, o yönde suni tartışmalar yaratıyor ve gerçek meseleleri gölgede bırakıyor” dedi.
Türk Eğitim Sendikası Sinop Şube Başkanı Turgay Şen, öğretmenlerin özlük hakları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde önlük ikramına ilişkin açıklama yaptı. Şen şunları söyledi:
“MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÖNLÜK SORUNUYLA GERÇEK GÜNDEMİ GÖLGELEMEK İSTİYOR”
“Öğretmenlik mesleğimde 32. yılım. Mevcut ekonomik duruma göre açlık eşiği 13 bin lira, yoksulluk maaşı ise 44 bin lira civarında. Bugün yeni bir öğretmen ile kıdemli bir öğretmenin ortalama maaş aralığı 21 bin lira ile 25 bin lira arasında Sayın Bakanımız 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bize önlük gönderecek. haberler Yaptı, hangi düşünceyle yaptığını, neden yaptığını bilmiyorum. Göreve geldiği günden bu yana ‘Randevu için öğretmenler odasını dinledim, ikinci randevu için öğretmenler odasını dinledim, ikinci randevu için öğretmenler odasını dinledim’ gibi cümleler kullanıyor. Öğretmenler odasını dinledim, seminerleri online yapacağız’ diyor ve hatta kendisine öğretmenler tarafından çiçek gönderildiğini söylüyor, hangi öğretmenler olduğunu bilmiyorum. Çok talihsiz bir durumla karşı karşıyayız. Sayın Bakan göreve geldiği günden bu yana milli eğitim camiasında öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının özlük hakları ve mali hakları konusunda en ufak bir söz söylemedi. Milli Eğitim Bakanı üniforma sorunuyla ana gündemi gölgede bırakmak istiyor. Yani; Niteliksiz atamalar, mülakatların gündeme getirilmesi, mesleki yeterlilik sınavları ve güya içinde bulunduğumuz ekonomik durumu gizlemek ve gizlemek için gündeme getirilen önlükler, popüler dilde şöyle bir şey var: ‘akrobat’a bakın’ olayı. Bizi aprona doğru yönlendirerek o tarafta yapay tartışmalar yaratıp gerçek meseleleri gölgede bırakıyor. Sayın Bakanımız bir dönem müsteşarlık yaptı, kendisini müsteşarlık döneminden çok iyi tanıyoruz. Özellikle Türkçe Eğitim Sen üyeleri bunu çok iyi biliyor. O dönemde ne yaptığını bildiğimiz için bu kez kendisinden üretken kamu çalışanlarının ve eğitim emekçilerinin yararına olacak güzel adımlar beklemiyoruz. Bu konuda heyecanlı değiliz.
“ÖĞRETMENLERE 24 KASIM’DA MAAŞ BEKLEMESİ VERİN, NEFES ALABİLİRSİN”
Ayrıca iktidardaki hükümet defalarca bakan değiştirdi. Her bakan yeni bir şey icat ediyor, yeni bir şey söylüyor. Hatta eğitim ve öğretimin kaliteyi ve başarıyı yakalayamayacağını belirtiyor. Hükümet birdir, bakanlar birbirinin devamıdır. Gelmesi neyi değiştirir? Milli Eğitim Bakanımız apronu ele alıncaya kadar burada gündemi meşgul etmek istiyorum ve Sayın Bakanımıza şunu sormak istiyorum; Öğretmenleriniz zor durumdayken, yoksulluk ve açlığın ortasında acı çekerken, eğitim ve öğretimde nasıl bir kaliteye ulaşacaksınız? Bu bağlamda 24 Kasım’da öğretmenlere maaş ikramiyesi verin, biraz nefes alın. Ancak Eylül ayında ödenen eğitim tazminatı vardı. Yani öğretmenlere eğitim masrafları için para veriliyor. Bunun sadece öğretmenlere değil, Milli Eğitim’deki tüm eğitim emekçilerine, memurlara, teknisyenlere, şoförlere verilmesini, kanun unsuru olmasını istedik. Sendikamız bu ikramiye sorununu kanun unsuru haline getirerek Meclis’e sundu. Bunun hayata geçirilmesini istiyoruz. Aslında istediğimiz zaman çok da büyütülecek bir şey değil. Sayın bakanımız bizi farklı konularla meşgul ederken bir yandan da Türkiye’nin belirli noktalarına randevular vererek kendi ekibini kuruyor. Bakandır, kendi ekibini kuracaktır. Önceki takımda neler eksikti? Hata neredeydi ve neyi değiştiriyordu? A takımını neye göre seçiyor, kriteri ne? Bu liyakat mi, yoksa benim tarafımda olma meselesi mi, benim tarafımda olma meselesi mi? Bunlarla meşgul olurken öğretmenlerin maddi ve özlük haklarıyla hiç ilgilenmiyor. Bunu protesto etmek, duyurmak, yasalaşıp Meclis’e gelmesi için Sinoplu milletvekillerimize mektup gönderdik. Takdir yetkisi onlarındır. Sormaya devam edeceğiz.”